Batı’nın Deli Gömleğindeki Cumhuriyet
Batı’nın Deli Gömleğindeki Cumhuriyet Türkiye Teoride Bağımsız Ülke Oldu Hiçbir Hazırlığı Olmadan Piyasa Demokrasisine Balıklama Atladı
Batı’nın Deli Gömleğindeki Cumhuriyet Türkiye Teoride Bağımsız Ülke Oldu Hiçbir Hazırlığı Olmadan Piyasa Demokrasisine Balıklama Atladı
Batı’nın Deli Gömleğindeki Cumhuriyet; Mustafa Kemal Atatürk 1921’de Kurtuluş Savaşı’nın tam ortasında bugünü anlatan şu sözleri söylemişti, Batı ile uyuşmak Türkiye’nin kaçınılmaz olarak köleleştirilmesi anlamına gelir ben yaşamak için mutlaka bağımsız bir ulusun evladı olmalıyım. Bu nedenle ulusal bağımsızlık Bence bir yaşam sorunudur benim var oluşumu yok etmek isteyen herhangi bir ulusun bu isteğinden vazgeçene kadara Batı’nın amansız düşmanıyım böyle demişti.
Atatürk ölene kadar Ulusal Bağımsızlığımıza zarar verecek hiçbir dış ilişkiye girmedi. Emperyalist devletler 1938’e kadar Türkiye’ye bulaşamadılar herkes önce kafasına bunu iyice soksun, atıp tutanlar var da bir sürü yayın organında. Ölümünden 140 gün sonra İsmet İnönü Fransa ve İngiltere ile güçlü anlaşmayı imzaladı ve bu imza ile Batı’nın Deli Gömleğini ilk o geçirdi. Bekleyen Emperyalist devletler Lozan Antlaşması sırasında söylediklerine hayata geçirmek için sıradaydı lar, Lozan’da İsmet İnönü’ye Lord Curzon onun dediklerini hatırlatalım müzakerelerde.
Türkiye Teoride Bağımsız Ülke Oldu
Sizden istediklerimizi alamıyoruz ama unutmayın bugün Reddettiklerinizi Yarın cebimizden çıkarıp önünüze koyacağız . İngiliz New conventional gazetesi Lozan anlaşmasından bir gün sonra bakın nasıl bir yorum yapmıştı. Türkiye teoride bağımsız ülke oldu ,Ancak Sanayi ve ticarette yeteneksiz ve sermayeden yoksun olan bu toplumu tanıyanlar bilir ki bu bağımsızlığın ömrü çok kısa olacak. Eski durum bir başkasının egemenliğinde geri gelecek bu kadar net ne yazık ki .
Piyasa Demokrasisine Balıklama Atlamak
Batının bu öngörüleri bu kabus senaryoları ülkeyi yönetmeye Talip olanların yeteneksiz ellerinde gerçekleşti. Fransa ve İngiltere’de yapılan üstü anlaşma sonrası 1945 e kadar geçen süreyi Batı çok iyi değerlendirdi. Uzman istihbaratçıların Türkiye yolladığı çizdiği yol haritasını yönetime kabul ettirdi müthiş bir taklitçiliği Türklerin kalbine gömdü. Özenti aydın tiplemesine ne yazık ki ,Türkiye’nin geniş kadrolarına dayattı ve kabul gördü 1945’te Türkiye Demokrasiye geçme kararı aldı. Türkiye ve hiçbir hazırlığı olmadan dayatılan piyasa demokrasisine balıklama atladı. İşte biz paraya bağlı demokrasiye balıklama atladık batının iteklemesi sonucu yine 1945’te Amerika’nın siyasi mekanizması olan Birleşmiş Milletler’e üye olduk ve Batı’nın Deli Gömleğine devamlı biraz daha biraz daha biraz daha fazla sarıldık.